Bakan Ersoy, Bloomberg HT kanalının konuğu olarak Genel Müdür Ali Can Türkoğlu’nun sorularını cevaplandırdı. Ersoy’un açıklamalarına göre, 2023 turizm verileri, turizmdeki hedefler, arkeoloji, tarihi eser kaçakçılığı, halk plajları ve Kültür Yolu Festivalleri ile ilgili 1618 sayılı yasa çalışmalarıyla ilgili detaylar paylaşıldı.
Ersoy, seyahat acentaları ve 1618 sayılı Kanun’un yerine getirilmesi planlanan yeni yasa taslağına dair bilgi vererek, turizm düzenlemelerinin dünya genelinde uyumlu bir şekilde yapılması gerektiğini vurguladı. Şu ifadelerle devam etti:
“Seyahat acentası düzenlemesiyle ihtisas alanlarına göre yeni birliklerin oluşmasına izin verilmesini istiyoruz. Kapatma gibi bir yaklaşımımız yok, tam tersine ihtisas alanlarına göre yeni birliklerin kurulmasını destekliyoruz. Tekilci bir yönetimden çoğulcu bir yönetime geçelim diyoruz, Avrupa’da ve dünyada olduğu gibi. Gördük ki bu tekilci seyahat acentası sistemini sadece ülkemizde gördüm. Bu tekilcilik ne getirmiş, inceledim.”
Ersoy, seyahat acentalarının farklı belgeler adı altında kaynak topladığına dikkat çekerek, TÜRSAB’ın örnek verdi. Bu bağlamda yaşanan mali sorunları ve üyelere dayatılan bağışlar konusunda şu eleştirilerde bulundu:
“TÜRSAB farklı belgeler adı altında birçok kaynak toplamaya başlamış. Birçok belgeler türetmiş ve bu belgelerle ilgili üyelerinden bedeller alıyor. Yani milyar bazında gelen kaynaklar topluyor. Geçmişte alt şirketler, iştirakler kurmuş. Sonra bu topladığı kaynakları alt şirketlere aktarmış ve gördük ki bu şirketlerin tamamı iflas etmiş durumda.”
Ersoy, seyahat acentalarının yönetim modelini çoğulcu bir yapıya taşınması gerekliliğine vurgu yaparak, fiziki belgelerin çağdışı olduğunu ve dijital ortamın kullanılması gerektiğini belirtti. Türkiye’nin turizmdeki hedeflerine de değinen Bakan Ersoy, 2028’de ilk üçe girmeyi planladıklarını ifade etti ve çağdaş düzenlemelerin meclis tarafından yapılacağını sözlerine ekledi.